CHP’li Nazlıaka: Kazanılmış haklarımızdan asla ödün vermeyeceğiz

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Türk Medeni Kanunu’nun kabul edilişinin 99’uncu yılında yaptığı açıklamada, “Kadınları ve kız çocuklarını değersizleştiren, kadınları kuluçka makinesi gibi gören bu zihniyetle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Medeni Kanun’a sahip çıkacak, kazanılmış haklarımızdan asla ödün vermeyeceğiz. Bu karanlığı, eşitlikçi devrimlerle yırtıp atacağız. Bizi yok sayanlara inat, örgütlü gücümüzle onlara geçit vermeyeceğiz. Haklarımızdan, hayallerimizden ve hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Medeni Kanun 7 Şubat 1926’da Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmiş, 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe girmişti. Nazlıaka, kanunun kabul edilişinin 99’uncu yılı nedeniyle yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:

-Kadınların eşit yurttaşlık hakkının simgesi olan bu kanun, kadının toplumsal statüsünü yükselten bir reformdur. Medeni Kanun’un kabulüyle birlikte, kadınlar ikinci sınıf vatandaş olmanın ezici yükünden kurtulmuş, erkeklerin üç kez boş ol diyerek boşandığı keyfi dönem sona ermiştir.

-Kadın, artık sadece ‘evin kadını’ değil, özgür bir birey, eşit hakları olan bir insan olarak kabul edilmiştir. Medeni Kanun’un yürürlüğe girmesiyle birlikte erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmaya ilişkin düzenlemeler kaldırılarak, evlilikte resmi nikah zorunluluğu, tek eşle evlilik esası getirilmiştir.

-Kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf hakkı, mahkemede tanıklık yapma, eşit miras hakkı tanınarak; kadın-erkek eşit hale getirilmiştir.

“AKP İKTİDARI MEDENİ KANUNUN KAZANIMLARINA GÖZ DİKMİŞTİR”

Kadın düşmanı politikalar üreten AKP iktidarı, Medeni Kanun’un kazanımlarına göz dikmiştir. 2017 yılında ‘müftülere resmi nikah yetkisi’ verildi. Medeni Kanun’un 175. ve 176. maddelerinde düzenlenen yoksulluk nafakası hükmü tartışmaya açıldı, aile mahkemelerine zorunlu arabuluculuk uygulaması planlanıyor. Kadınlar, boşanmak isteyip dava açtığında adliye önünde öldürülürken, bu davalara arabuluculuk sistemi getirilmek istenmektedir. Bu sistem, kadınların can güvenliğini hiçe saymak demektir. Bir kadının için zaten boşanma kararı almak çok zordur. Arabulucu kanalıyla kadınların üzerinde psikolojik baskı uygulanacak, boşanmaktan vazgeçirtip kadınlar şiddet sarmalına hapsedilecektir. Evlilikteki en kritik meselelerin, çocukların velayeti ve mal paylaşımı gibi hassas konuların arabuluculuk yoluyla çözülemeyeceği çok nettir. Üstelik, arabuluculuk uygulaması altında imzamız olan CEDAW gibi uluslararası sözleşmelere de aykırıdır.

AKP, kadınların yoksulluk nafakasına göz koymuştur. Üstelik bunu reform diye duyurmuştur. Biz şunu çok net biliyoruz. ‘Reform’ dedikleri her adım, kadınların daha fazla ezilmesine neden olmaktadır. Biz AKP iktidarından reform değil, hakkımız olanı istiyoruz. İktidar, nafaka aldığı için adeta kadınları suçlarken, kadınlara kendi ayakları üzerinde duracakları bir sistem vaat etmemektedir. Kadınlar, insan onuruna yaraşır bir işte, güvenceli olarak çalışmak ve çalışma hayatında erkeklerle eşit haklara sahip olmak istemektedirler. Ailedeki çocuklar, yaşlılar ve engelli bireylerle ilgili bakım yükü kadınların omuzundadır. Kadınlar, devlet tarafından sağlanacak kreşler, yaşlı bakım evleri, engelli merkezleri, mola evleri gibi hizmetler istemektedir. Ev içi işlerin ve çocuk bakımının eşler arasında dengeleneceği bir düzen arzu etmektedir. Bu düzeni sağlayacak politikalar uygulanırsa, kadınlar özgürleşebilir. Ancak AKP iktidarının politikaları, kadınları yalnızlaştırmakta ve eve hapsetmektedir.

“MEDENİ KANUNA SAHİP ÇIKACAĞIZ”

İstanbul Sözleşmesi’ni hukuksuzca fesheden, 6284’ü budamaya çalışan ve Medeni Kanun’u sil baştan yazma niyetinde olan iktidar, utanmazca 2025’i Aile Yılı ilan etmiştir. Kadını aile içinde eriten, ölümüne şiddet görse bile aile bütünlüğü bozulmasın diye susmayı öneren bir anlayış hâkim kılınmıştır. Geçen yıl öldürülen kadınların yüzde 71’i, çocukların ise yüzde 75’i aile ortamında katledilmiştir. Kadınları ve kız çocuklarını değersizleştiren, kadınları kuluçka makinesi gibi gören bu zihniyetle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Medeni Kanun’a sahip çıkacak, kazanılmış haklarımızdan asla ödün vermeyeceğiz. Bu karanlığı, eşitlikçi devrimlerle yırtıp atacağız. Bizi yok sayanlara inat, örgütlü gücümüzle onlara geçit vermeyeceğiz. Haklarımızdan, hayallerimizden ve hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Bundan 99 yıl önce, kadınla erkeği eşit kılan ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Medeni Kanun’un mimarı Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt’u saygıyla anıyorum.”

Related Posts

‘Çiçek bırakacak bir mezarı olsun yeter’

PKK’nın silah bırakma tiyatrosu bugün sahnelenecek. Milyonlar hainlerden, yanlarında şehidin naaşını da getirmesini bekliyor…

Sigara içen İETT şoförü uyarılınca çıldırdı!

İstanbul’da bir İETT şoförü, otobüs içinde sigara içtiği için kendisini uyaran yolcuya sert tepki gösterdi. Yolcuyla tartışan şoför, “Araç bozuk” diyerek yolcuları indirdi.

İşte hayal ettikleri Türkiye!

Sözcü’ye yönelik 10 günlük karartma kararı, Türkiye’de giderek kısıtlanan basın özgürlüğüne bir darbe daha vurdu. RTÜK, “yayıncı kuruluşların siyasal nüfuzlarını çıkar amaçlı kullandığını” raporlarında itiraf etti.

Kurtulmuş-Kalın görüşmesi gerçekleşti: TBMM’den açıklama geldi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ile görüştü

Tekne alabora oldu: Beş kişi denize düştü

Edinilen bilgiye göre, İncesu sahilinden denize açılan 5 kişinin bulunduğu küçük tekne, henüz belirlenemeyen bir nedenle alabora oldu. İhbar üzerine bölgeye Samsun Emniyet Müdürlüğü Deniz Polisleri ile Sahil Güvenlik ekipleri sevk edildi. Teknede …

Ermenistan yol ayrımında: Paşinyan ile Kilise arasında kriz derinleşiyor

Ermenistan’da Başbakan Nikol Paşinyan ile ülkenin en üst düzey Hristiyan liderleri arasında yaşanan anlaşmazlık derinleşiyor. Paşinyan, Ermeni Apostolik Kilisesi’nin merkezi Eçmiyazin’i “anti-Hristiyan, ahlaksız, ulus ve devlet karşıtı bir grubun …