Prof. Dr. Ertürk: Kanser tedavisinde yan etkiler ortadan kalkabilir

“`html

Almanya’dan Kanser Tedavisinde Devrim Niteliğinde Yeni Teknoloji

Almanya’nın Münih şehrindeki Helmholtz Akıllı Biyoteknolojiler Enstitüsü’nden Prof. Dr. Ali Ertürk ve ekibi, kanser tedavisine yönelik önemli bir yenilik gerçekleştirdi. Yeni teknoloji, ilaçların ve tedavilerin yan etkilerini minimize etme potansiyeline sahip. Prof. Dr. Ertürk, bu breakthrough teknolojiyle kanser tedavisinde “süper zekâ” ilaçlara ulaşmayı hedeflediklerini belirtti. Çalışmanın detayları, ünlü bilim dergisi Nature Biotechnology’de yayımlandı.

Prof. Dr. Ertürk, yüksek risk teşkil eden kanser ve gen terapilerinde, yan etkisiz nokta atışı tedavilerin mümkün olduğunu vurguladı: “Amacımız, tedavi gören hastaların hastalıktan tamamen kurtulmasını sağlamak. Bu da bizler için oldukça heyecan verici” dedi.

SCP-Nano ile Devrim Yaratan Yenilik

Prof. Dr. Ali Ertürk’ün yönetimindeki araştırma ekibi, günümüzde ilaçların yan etkilerini ortadan kaldırma potansiyeline sahip olan yeni bir yöntem olan SCP-Nano’yu geliştirdi. Bu teknoloji, vücuttaki ilaç dağılımını tek hücre düzeyinde analiz ederek kanser tedavileri ve gen terapilerini daha güvenilir hale getirmeyi amaçlıyor. SCP-Nano, mRNA ilaçları ve gen terapileri gibi pek çok alanda çığır açabilir. Kullanılan yöntem sayesinde, ilaçlar sadece hedef hücrelere yönlendirilerek sağlıklı dokular zarardan korunmuş olur.

Yan Etkiler Artık Görülebilir

Uygulanan ‘dijital deney faresi’ yöntemi ile yan etkiler ilk defa tam olarak gözlemlendi. Bu teknoloji, canlı hayvan deneylerini sona erdirerek insan deneylerinden önceki aşamasında devrim niteliğinde bir dönüşüm sağlıyor. Prof. Dr. Ertürk, mRNA tabanlı aşılara yönelik çalışmalarda tedavi etkilerini incelemenin yanı sıra, yapay zeka teknolojileri sayesinde yan etkilerin hücresel düzeyde görüntülendiğini ifade etti. “Bu gelişmeler, yüksek yan etki barındıran kanser tedavisi ve gen terapileri açısından harika bir fırsat” dedi.

Hücre Düzeyinde Kesin Bilgiler

SCP-Nano yöntemi, nano taşıyıcıların vücutta nasıl dağıldığını analiz ederek sağlık alanında yeni bir çığır açıyor. Farelerin vücudu, optik doku şeffaflaştırma ile görüntüleniyor ve ardından 3D lazer mikroskoplarla inceleniyor. Bu süreçte, yapay zeka ile nano taşıyıcıların hangi hücrelerle etkileştiği detaylı bir şekilde gözlemleniyor.

İlaç Geliştirme Sürecini Hızlandıran Temel Teknoloji

Prof. Dr. Ertürk’ün çalışması, bilim dünyasında yankı buldu ve uluslararası platformlarda dikkat çekti. Geleneksel ilaç yan etki testlerinin yıllar sürdüğünü belirten Ertürk, yeni teknolojinin bu süreçleri haftalar içerisinde tamamlamaya olanak tanıyabileceğini ifade etti. “İlaçların vücutta tam olarak nerelere ulaştığını öğrenmek bu yöntem ile mümkün” diyor. Bu tür yenilikçi yöntemler, kanser tedavisinde yan etkilerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilir.

Özel Üretilen Moleküller ile Çalışmalar

Prof. Dr. Ertürk, geliştirdikleri çalışmalarda özel olarak üretilen molekülleri kullandıklarını belirtti. Aşının istenen etkiyi yaratabilmesi için gereken dozdan yüzlerce kat fazlasını kullanmak zorunda kaldıklarını ifade ederek, geleneksel tedavi yöntemlerine kıyasla bu çalışmanın yenilikçi olduğunu vurguladı.

Yapay Zeka ile Süper Akıllı İlaçların Gelişimi

Yeni çalışmanın önemli bir aşaması, yapay zeka teknolojisinin entegrasyonu oldu. Prof. Dr. Ertürk, bu aşamada yüz milyonlarca molekül üzerinde analiz yaptıklarını ve ilaçların etkilerini belirlemenin daha önce mümkün olmadığını belirtiyor.

Elde edilen veriler, ilaçların hedefe ulaşıp ulaşmadığını kesin bir biçimde doğruluyor. Bu teknoloji, ilaç geliştirme süreçlerinde önemli bir yenilik sunarken, yanlış dağılımların anında çözülmesine de olanak tanıyor. “Kanser aşıları da dahil olmak üzere pek çok ilaç geliştirme çalışmasında bu metot kullanılabilir. Artık yan etkileri azaltmak çok daha hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirebiliriz” şeklinde konuştu.

Uluslararası Taalep ve Gelecek Tendanslar

Nature Biotechnology’de yayımlanan makalenin ardından, dünya genelindeki bilim insanlarından önemli talepler geldi. Araştırmacılar, gen terapileri ve diğer alanlarda bu teknolojinin kullanılmasını talep ediyor. Ayrıca, bu yöntemin FDA tarafından standart haline getirilmesi yönünde talepler gündemde. Prof. Dr. Ertürk, geliştirdikleri teknolojinin ilaçların güvenliğini artıracağını, süreci hızlandıracağını ve maliyetleri önemli ölçüde düşüreceğini belirtti. İki yıl içinde hastalar üzerinde denemelere başlanacağı müjdesini vererek, çalışmalarına olan inancını yineledi.

Prof. Dr. Ali Ertürk Kanser Tedavisinde Yeni Teknoloji

“`

Related Posts

Bilim insanları kalpte bir ‘Aç/Kapat’ düğmesi keşfetti… Ama ne işe yarıyor?

UT Arlington’daki bilim insanları, kolesterol dengesini bozan iltihabı engelleyen yeni bir enzim mekanizması keşfetti. Bu “aç/kapat” etkisi, kalp krizi ve diyabet riskini azaltabilir.

Dondurma keyfi yarım kalmasın: Hijyen en kritik kural

Acil servislere son günlerde yapılan başvuruların büyük kısmını dondurma zehirlenmesi oluşturuyor. Sütün çabuk bozulan bir ürün olduğunu kaydeden uzmanlar, soğuk zincir ve hijyen kaynaklı bakterilere karşı uyarıda bulundu.

Ritim bozukluğuna bağlı gelişen kalp yetmezliği 45 dakikalık “yakma” işlemiyle düzeliyor

Ritim bozukluğuna bağlı gelişen kalp yetmezliği 45 dakikalık “yakma” işlemiyle düzeliyor

Bayramda sağlıklı et tüketimi için 8 altın kural

Dr. Öğretim Üyesi Ece Yıldız Öztürk, Kurban Bayramı’nda ani değişen beslenme alışkanlıkları, özellikle kırmızı etin aşırı ve yanlış pişirme yöntemleriyle tüketilmesinin sağlık sorunlarına yol açabileceğini söyledi.

Sessizlik gözden kaçmasın: Çocuklarda konuşma gecikmesi sadece bir dil sorunu değil

Akıllı telefon ve tablet başında geçirilen uzun saatler, çocuklarda konuşma gecikmesine neden oluyor. Konuşma gecikmesinin etkilerinin sadece dil becerileriyle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda beyin gelişimini de olumsuz etkileyebileceğini söyleyen Gelişimsel Pediatrist Uzm. Dr. Reyhan Tamer, kritik belirtileri ve ailelerin alması gereken önlemleri açıkladı.

Ölümcül kene virüsüne karşı mRNA aşısı geliştiriliyor

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. İlhan Çetin yaz aylarında ölümlere yol açan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı konusunda ilk yapılan klasik aşı denemelerinin yetersiz kaldığını belirtti. Dr. Çetin, üretilmeye çalışılan aşıların mRNA teknolojisiyle üretildiğini ve insan üzerindeki etkisinin daha etkili olacağına dikkat çekti.